Dr. Gürbüz AYDEMİR

 


ERKEN VE GEÇ BEBEKLİK DÖNEMİNDE AİLELERİN SIKÇA SORDUĞU BAZI SORULARIN YANITLARI



Bebekler nasıl giydirilmeli?

Yenidoğan döneminde annesinden bir fazla, daha sonra annesi kadar giydirilmelidir. Bebeğin üşüyüp üşümediğinin kontrolü için el ve ayaklara bakılması yanıltıcı olabilir. Bebeklerin dolaşım sistemi yeterince olgunlaşmadığından, el ve ayaklar vücudun diğer yerlerinden daha soğuktur. Bebeğin hapşırması da üşüdüğünü göstermez. Ensesi ve giysilerin altında kalan bölümler yeterince sıcak, bebekte huzurlu ise ortam ısısı ve giysileri yeterli demektir. Bebeklere soğuk havada tek kat kalın bir giysi giydirilmesindense birkaç kat hafif giysi giydirilmesi daha koruyucudur. Terleyip isilik olan bebekleri daha az giydirmek gereklidir. Bebekler için kolay giydirilip çıkarılabilecek yakası geniş, kolları bol, önden açılan yada her iki bacağın yanlarından düğmeli ürünler kullanılabilir. Kurdele yada bağları olan ürünler bebeğin boynuna dolanıp boğulmaya yol açabileceği için sakıncalıdır. 
Bebeğin yaşadığı odanın ısısı ne olmalıdır?
Kişilerin ısı algıları ve dayanıklılıkları değişebilir. Soğuk havada bebeğin bulunduğu odanın ısısı gündüz 20-220C, gece 16-180C arasında olursa üşümez. Eğer ısı bunun üzerine çıkarsa kuru ve ısınmış hava burun mukozasını kurutur ve mukoza mikroorganizmalara daha duyarlı hale gelir.
Bebeğin banyosu hangi sıklıkta ve nasıl yapılmalıdır?
Bebeklerin gün aşırı yıkanması yeterlidir. Bazı bebekler suda olmaktan hoşlanırlarken bazıları nefret edebilir. Bunun nedeni bebeğin kendini banyoda güvende hissetmemesi olabilir. Bebek şiddetle banyoyu reddediyorsa birkaç gün süngerle silip sonra yeniden denemek gerekir. Bebek küvetinin üstüne takılan file üzerine yatırarak bebeği yıkamak, kendini güvende hissetmesini sağlayabilir. Banyo suyu ısısı banyo termometresiyle kontrol edilebilir. Suyun sıcaklığının 37-380C arasında olması uygundur.
Sünnet yaptırmalı mı ne zaman? 
Sünnet normal sağlıklı erkek çocukların idrar yolu enfeksiyonu (İYE) geçirmesini önlemez ancak İYE riski yüksek yada yineleyen İYE’si olan çocuklarda insidansı azaltabilir. Son zamanlarda yenidoğan döneminde sünnetin tıbbi yararları daha sık vurgulanmaya başlanmıştır. Üç-altı yaş arası çocuğun kastrasyon korkusu yaşayabileceği düşünülerek tıbbi zorunluluk yoksa sünnet önerilmemektedir. Doğumdan hemen sonra hastanede yapılması uygundur. Bu olmadığında en uygun yaş çocuğun hem ameliyatı, hem toplumsal değerleri daha gerçekçi olarak değerlendirebileceği 7-10 yaş arasındadır. Sünnet işlemi sünnetçilerin değil, anestezi yada anestezi eşliğinde doktorların yapmasının çocuğun yararına olacağı ailelere anlatılmalıdır. 
Bebekler kitapla ne zaman tanıştırılmalı?
Bir büyüğün sesli olarak bebeğe kitap okumasının konuşma dilinden ayrı olarak o dilin sözcüklerinin tam ve doğru öğrenilmesine katkıda bulunduğu, beyinde de yeni öğrenme yolakları oluşturduğu, var olanları ise güçlendirdiği gösterilmiştir. Ayrıca bir yetişkin tarafından okunan, çocuk tarafından da resimlerine bakılan kitaplar, yetişkinle çocuk arasında fiziksel ve duygusal bir yakınlık ve paylaşım sağlar. Sevdiği bir insanla zaman paylaşımına olanak sağlayan araca yani kitaba karşı saygı ve sevgi duymasına neden olur. Bu dönemde kurulan kitap-çocuk ilişkisi çocuğun yaşamının ileri evrelerinde de kitapla kuracağı ilişkinin niteliğini belirler. Çocuk sağlığı izlemleri sırasında çocuklara vitamin ve mineral önerir gibi onun yaşına uygun, kolay erişilebilir (ucuz, hemen kitapçıda olan) kitap önerilerinde de bulunulmalıdır. 
6-12 Ayda: Kalın karton yada bezden, çok az sözcük içeren renkli resimli kitaplar önerilir. Bu aydaki bebekler her sayfada tek bir görüntünün olduğu kitaplardan ve bebek yüzlerinin resimlerinden hoşlanır. İlgisi ancak 10-15 dakika sürer. 
13-24 Ayda: Parlak ve canlı resimleri olan, birkaç cümle ve kısa öyküden oluşan kalın kartondan kitaplar önerilebilir. Bu aydaki bebekler gülünç öyküler, gündelik yaşamda yer alan hayvanlar, yiyecekler gibi nesnelerin özelliklerini içeren kitaplardan çok hoşlanır. Kitaptaki görüntüleri parmağıyla gösterebilir, kitabı kaldırabilir. Dikkat süresi 20 dakikaya kadar çıkabilir. Uykuya hazırlık töreni olarak kitap okuma önerilir.  
25-36 Ayda: Katılabileceği kitaplar dikkatini çeker. Yeni hayvanlar, nesneler ve renkler öğrenmeyi sever. Görüntüyle ilişkili sözcükleri anlar, okunan sözcükleri sayfa üzerinde gösterebilir. Bu aylarda uyku öncesi okumalar sürdürülmelidir. Sayfa çevirmekten hoşlanır, dikkatini 30 dakika boyunca toplayabilir. 
Bebeğin trafikte güvenli yolculuğu için nelere dikkat edilmelidir?
Uçakta yolculuk: Uçaklar hızlı hava akımlarının oluşturduğu türbülanslardan geçerken, emniyet kemeri takmayanlar ve özellikle kucaktaki 2 yaş altındaki çocuklar ağır yaralanabilirler. Bu nedenle 9 kg altı çocuklar, yüzü arkaya bakacak biçimde bebek koltuğunda, 9-18 kg arsı çocuklar (4 yaşa kadar) öne bakan çocuk koltuklarında, 18 kg üstü çocuklar ise erişkinler gibi uçağın emniyet kemeriyle bağlanmalıdır. Bebekler ve küçük çocuklar kalkış ve iniş sırasındaki kabin basıncı değişikliklerine bağlı kulakta basınç ve ağrı hissi duyabilirler. Bu sırada çocuğa yiyecek vermek veya emzirmek, sık yutkunmaya neden olacağından kulakta basınç artışını engellemeye yardımcı olur. Hava yolculuğu susamaya yol açtığından yolculuk süresince bebeğe bol sıvı verilmesi, emziren annelerin de daha çok sıvı almaları önerilir. 
Araba ile yolculuk: Otomobillerde çocuk koltuklarının kullanılmasının nedeni, araç içinde bulunan çocuğun kaza anında oturduğu yerden fırlayıp savrulmasını önlemektir. Arka koltukta oturmak ciddi yaralanma riskini %40 azaltırken doğru biçimde yerleştirilen bir çocuk koruma sistemi, ölümcül yaralanmaları %75 oranında azaltacaktır. En iyi araç koltuğu çocuğun boyutuna uygun, doğru olarak yerleştirilmiş ve araba yola çıktığı her an kullanılan koltuktur. Araba koltuğu bebeğin kilo sınırı el verdiği sürece (en az 10 kg’a dek) bebeklerin yüzü arkaya bakacak biçimde yerleştirilmelidir. Bunun nedeni yüzü öne bakacak biçimde oturtulmuş bebeklerin, boyun yapılarının düşük hızda bile olsa önden çarpmalardaki zorlanmaya dayanacak kadar güçlü olmamasıdır. Onsekiz-yirmidört aydan sonra ise yüzü öne bakacak şekilde, arkada çocuk araba koltuğunda yine tespit edilmelidir. Oniki yaşından sonra ise erişkinler gibi ön yada arka koltukta ancak yine emniyet kemeri kullanılarak yolculuk yapabilirler. Araçlardaki emniyet kemerleri erişkinlere göre düzenlendikleri için bu emniyet kemerleri 12 yaş altındaki çocuklarda kullanıldığı zaman çocuğun boyun bölgesinden geçmekte, kaza anında kilitlenip boyuna bası yaparak nefes borusunun ezilmesine ve çocuğun bu nedenle ölmesine yol açabilmektedir. Yine 12 yaş altı çocuklar önde yolculuk yaptığında hava yastığının açılması da ciddi yaralanmalara neden olabilmektedir. 
Bebekleri güneşe çıkarırken nelere dikkat etmeli?
Güneşe 10.00-16.00 saatleri arasında çıkmak sakıncalıdır. Bu saatlerde çıkılması zorunlu ise bebeklere uzun kollu giysiler ve pantolon giydirmek gerekir. Güneş altında tüm bebek ve çocuklar yüz ve gözlerini korumak için siperlikli şapka giymelidir. Uygun biçimde kullanıldığında güneş koruyucular ultraviyoleye bağlı örselenmeyi ve deri kanserini önler. Altı aylık olana dek bebeklere güneşten koruyucu kremler kullanılmaz. Altıncı aydan sonra güneşe çıkmadan 30 dk önce derinin açıkta kalan bölgelerine, güneşten koruyucu krem sürmek gerekir. Kremler yüksek koruma faktörü (SPF) içermelidir. Çocuklar için en az 15 koruma faktörü önerilir. Duyarlı derilerde 30 daha iyidir. Hem kısa, hem uzun dalga ultraviyole ışınlarını süzen ve suya dirençli (sürüldükten sonra etkisi 40 dk süren) yada suya dayanıklı (etkisi 80 dakika süren) bir koruyucu seçilmelidir. Bazı güneşten koruyucuların içerdiği maddeler deride zedelenme ve alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Bu nedenle özellikle renksiz, kokusuz ürünler seçilmelidir. Kullanmadan öncede küçük bir miktar kolun iç yüzündeki deriye sürülüp üzeri kapatılıp 24 saat beklenmeli ve üzeri açılıp 15 dk o bölge güneşe tutulduğunda kızarıklık ve şişlik olursa başka bir ürün denenmelidir.  
0yuncak konusunda ailelere neler önermeli?
Doğru seçilmiş bir oyuncak bebeğin sahip olduğu becerileri geliştirmesine ve yenilerini kazanmasına yardımcı olurken bir yandan da eğlenmesini sağlar. Bazı oyuncaklar şiddeti destekler yada olumsuz toplumsal, ırksal yada cinsiyet ile ilgili iletiler verebilir. Bu oyuncaklardan kaçınmak gerekir. Çocuğu düş kurmaktan uzaklaştıran oyuncaklarda alınmamalıdır.  
Oyuncak satın alırken ve kullanırken dikkat edilmesi gerekenler 
Oyuncak üzerinde “CE” işareti taşımalıdır. Bu işaret oyuncakların nitelik kontrolünün yapıldığını göstermektedir. Oyuncak almadan önce etiketinin okunup, oyuncağın nasıl kullanılacağı, hangi yaşlar için güvenilir olduğu ve bir erişkin gözetimine gereksinim olup olmadığının bilinmesi gereklidir. Oyuncak üreticisinin yada ithalatçısının adını yada markasını taşımalıdır. Kurşun gibi herhangi bir zehirli boya taşımamalı ve ambalaj üzerinde toksik madde içermediği belirtilmiş olmalıdır. Kolayca kırılan ve parçalara ayrılan oyuncaklar yaralanmalara ve küçük parçaların yutulmasına yol açabilir. Yumuşak hayvan ve bebeklerin gözleri, burun ve diğer küçük parçalarının kopmayacak biçimde dikilmiş yada yapıştırılmış olması gerekir. Tüylü oyuncaklar alerjisi olan çocuklar için sakıncalı olabilir. Küçük parçaları, keskin kenarları yada kırılabilir kısımları olan oyuncaklar genellikle bebekler için güvenilir değildir. 3 yaşından küçük çocukların 3 cm den küçük çapta yuvarlak yada 6 cm den kısa çubuk biçimindeki eşyalarla oynamasına izin verilmemelidir. Pratik olarak tuvalet kâğıdı rulosunun içine girebilecek hiçbir şey çocuğun eline verilmemelidir. Havaya küçük parçalar fırlatan oyuncaklarda ciddi göz yaralanmalarına yada parçaların yutulmasına neden olabilir. Temizlenemeyen oyuncaklar her şeyi ağzına sokan bebekler için enfeksiyon riski oluşturur. Oyuncakların ipleri olmamalıdır. 15 cm den uzun ip, kordon yada lastikleri olan oyuncaklar boğulma riski nedeniyle bebeklerin yanında bırakılmamalıdır. Oyuncak silahlardan, model uçaklardan yada motorlu araçlardan gelen sesler bebeğin işitme duyusuna zarar verebilir. Bu nedenle keskin, yüksek yada tiz sesli oyuncaklar yerine müzikal yada yumuşak sesleri olan oyuncaklar seçilmelidir. Oyuncaklar zaman zaman kontrol edilerek zedelenmiş kırık yada paslanmış parçalar ayrılmalıdır. Kötü kokan plastik oyuncaklar alınmamalıdır. Suya atılınca genişleyen oyuncakların, %50 den fazla büyümemesi gereklidir. Çocuklar için yapılmış tebeşir, boya kalemleri, keçeli kalemlerin toksik madde içermemesi gerekir. Pille çalışan oyuncaklarda, pil koyma yerinin güvenli biçimde kapalı olmasına dikkat edilmelidir. Her yaştaki çocuk için bisiklet alırken mutlaka kaskta alınmalı ve çocuğun kullanması sağlanmalıdır. Oyuncakların saklandığı kutularında sağlam ve güvenilir olması önemlidir. Kapaksız kutu ve sepetler en iyi oyuncak kutularıdır. Çocuklar kapaklı ve hava almayan kutular içine girerek boğulabilirler. Oyuncakların taşınması için kullanılan plastik torbalar ve çantalar, oyuncak çıkarıldıktan sonra ortadan kaldırılmalıdır.         
Yürüteç, mama sandalyesi, ana kucağı ve kanguru kullanılmalı mı?
Henüz yürümeyen bir bebeğe özgürce hareket olanağı verdiği için bebekler tarafından coşku ile istenen yürüteçler, kazalara yol açabildiği için önerilmez. Bebeklerin kaşıkla beslenmeye başladığı 6 aydan sonra, mama sandalyesi kullanımı önerilmektedir. Bebeğin desteksiz oturabildiği 8-9. aya dek arkalığı geriye doğru eğimli, yani hafif yatar biçimde kullanılır. Dokuz aydan sonra bebeğin kendi kendine yiyebilmesine, aile ile birlikte sofraya oturmasına olanak sağlar. Geniş, sağlam, tepsisi tek elle takılıp çıkarılabilen, bebeğin kafasını destekleyecek kadar yüksek bir arkalığı olan, eğimi ve yüksekliği ayarlanabilir, emniyet kemerli ve kalite onay belgesi olan sandalyeler seçilmelidir. Ana kucağı doğumdan başlayarak kullanılabilir. Desteksiz oturamadığı için sürekli yatan bir bebeğin dünyaya farklı açıdan bakmasını sağlar. Yana düşmeyi önleyen, geniş ve sağlam bir tabanı olan, içinde derince oturma olanağı veren ürün seçmek daha uygundur. Her zaman kemerini bağlı tutmak ve yüksek bir yere koymamak, ana kucağına bağlı olası kazaları önler. Bebeğin ana kucağında uyuması nefes almasında sorunlara yol açabileceğinden önerilmez. Bebek taşıyıcısı (kanguru) bebeğin fiziksel temas ve sıcaklık gereksinimini karşılar, annenin ellerinin serbest olmasını sağlar. Bebeğin başı için desteği olmalıdır. Doğumdan başlayarak bebek 5-6 aylık olana kadar kanguru kullanılabilir. 
Bebekler ne zaman ayakkabı giymeli?
Ayakkabı giyen çocuklarda ayak deformiteleri daha fazla görüldüğü için en iyisi ayakkabı giymemektir. Bu nedenle bebek yürüyene kadar ayakkabı gereksinimi yoktur. Ancak soğuktan korumak yada giysisini tamamlamak için hafif ve hava geçirebilir özellikte (deri yada bez ancak plastik değil) ve tabanları yumuşak patikler önerilebilir. Ayakkabı seçiminde dikkat edilmesi gerekenler şöyle özetlenebilir: Parmaklar arasında boşluk kalabilmesi için dört köşeli olmalı, ayağın doğal hareketlerine izin verebilmesi için tabanı esnek olmalı, iki-üç yaşlarında koşarken ayağından çıkmaması için bileğin üstüne kadar uzanmalı, ayağın hava almasına ve serbest hareketine olanak tanıması için delikli ve esnek üstü olan deri, bez yada kanvas ayakkabılar seçilmeli, topuksuz ve düz tabanlı, tabanı lastik yada tırtıklı kösele olmalı, topuğun arkası bükülmez arkalıklı olmalı, rahat olmalı, parmakla ayakkabının önüne basıldığında boşluk olmalı, arkasında da küçük parmak girecek kadar boşluk olmalı ama yürürken topuk çıkmamalıdır. Bebeğin ayağında kızarıklıklar olması ayakkabının küçüldüğünü gösterir. Ayakkabı kadar içine giyilen çorapta önemlidir. Çorap hava almayı sağlayan ve teri emen yapıda olmalıdır. Sıkı çoraplar ayağın gelişimini engellerken, çok büyük çoraplar da kıvrılıp çocuğu rahatsız edebilir. 
Sağ el sol el seçimi hangi yaşta başlar? El tercihi neyi gösterir?
Çoğu bebek ilk önce her iki elini de eşit olarak kullanır. Yaklaşık 8. ayda başlayarak bazıları bir elini diğerine göre daha sık kullanmaya başlar. Bazıları ilk yaştan başlayarak el seçimi yaparlar. Dört yaşına geldiğinde çocukların çoğu el seçimini tamamlamış olur. Solaklar dünyada azınlıkta oldukları için, pek çok alet ve masa düzenleri sağ elini kullananlara göre yapılmıştır. Ana-babalar bu azınlık grubuna sokmamak için sol elini kullanmaya yatkın bir bebeği sağ elini kullanmaya zorlayabilir. Ailelere bebeğin en rahat olduğu elini kullanmasının önemi vurgulanmalıdır. 
Emzik kullanımının yararları ve riskleri nelerdir?
Emzik ilk ay içinde başlandığında tek başına anne sütü verme süresini kısaltabilmektedir. Bu nedenle ilk 4 hafta içinde verilmemelidir. Özellikle uyku sırasında kullanıldığında ani bebek ölümü sendromu riskini azalttığı bildirilmektedir. Buna karşın yaşamın ilk yılından sonra otitis media sıklığını arttırdığı düşünülmektedir. Dişlerde de çapraşıklık oluşturabilir. Bebek emzik alması için zorlanmamalıdır. Bebek uyurken emzik ağzından düştü ise yeniden ağzına verilmeye çalışılmamalıdır. Kullanılacaksa yalnızca uyku sırasında verilmelidir. Bir yaşın sonunda emzik kullanımı bırakılmaya başlanmalıdır.