Dr. Gürbüz AYDEMİR

 

 BESLENME REHBERİ (4-6 AY)
Örnek Menü
Dört-beş öğün anne sütü
Bir öğün meyve suyu veya püresi (1/2-1 çay bardağı), saat: 10:00
Bir öğün 150-200gr (1 su bardağı) kadar sebze püresi, saat: 12:00
Bir öğün yoğurt (1 çay-1 su bardağı), saat:16:00
    Baş boyun kontrolünün tamamlanması, el ve göz koordinasyonunun gelişmesi, bebeğin anne ve çevre ile ilişkiye geçmesi, oturmaya başlaması, çiğneme ve yutma koordinasyonunun gelişmesi ek besinlere başlanabilmesi için gerekli gelişim basamaklarıdır.
    Ek besinlere geçişte, özellikle katı besinlerin verilmeye başlandığı dönemde bebekler dilleri ile besinleri itebilir. Bebeklerin istem dışı yaptıkları bu hareket genellikle 7. ayda düzelir. Bebeklerin emmeden ağızlarını kapalı tutarak, çiğneme ve yutmadan oluşan yemek yeme davranışını öğrenmeleri zaman alır. Bu aşamada dil oluk görevini bırakarak öne ve yana döndürme gibi karmaşık
hareketleri yapmasını öğrenir. Bebeklerin en geç 6-7. aylarda katı besinlerle tanıştırılması bu davranışın kazanılması açısından önemlidir. Bu dönemde yemek ve içmek faliyeti etrafı çok kirleten bir eylemdir. Birçok bebek yiyeceklere kendi elleri ile dokunmak ve ağızlarına sokup çıkarmak isterler. Çocuk gelişiminin normal bir parçası olan bu hareketlere izin verilmesi bebeklerin el ve ağız hareketlerinin olgunlaşmasına yardım eder.
    Ek besinler önce püre kıvamında verilirken daha sonra ezilmiş, ardından ufak parçalara bölünmüş biçimde verilerek bebeğin farklı yapıdaki besinleri alması sağlanmalıdır. Uzun süre püre kıvamındaki besinleri alan bebeklerde, katı besinlere geçişte zorluklar yaşanır.
Ek besinlere 4-6 ay arasında başlanmasının nedenleri:
 Bebeğin artan enerji gereksiniminin, yalnızca anne sütü veya hazır mamalarla karşılanamaması
 Doğumda sağlanan demir ve çinko depolarının tükenmesi
 Farklı tat ve kıvamların bebekte ısırma ve çiğneme becerisini artırması
 Çiğneme becerisinin ağız ve dil koordinasyonunu artırması
 Ek besinlere 7. aydan sonra başlanmasının besinlerin reddedilmesine neden olabilmesi
Ek besinlere 4 aydan erken başlanmamasının nedenleri:
 Erken verilen ek besinlerin bebeğin anne sütünden tam yararlanamamasına neden olması.
 Büyüme açısından bir üstünlüğünün olmaması
 İlk aylarda dilin dışarı itme refleksinin güçlü olması
 Çiğneme becerisinin 4. aydan önce gelişmemesi
 Baş kontrolünün tam gelişmemiş olması
 Bebeklerin isteksizliği
 Böbrek fonksiyonlarının yeterince gelişmemiş olması
 Sindirim sistemindeki enzimlerin yeterince salınmaması
 Alerjik hastalıkların artmasına neden olması
 Katı besinlerin boğulmalara yol açabilmesi
 Başta zatürre ve ishal gibi hastalıklarda artışa neden olmasıdır
    Hayatın 4-6 aylarında yutma refleksi gelişir. Ancak henüz dişleri olmayan çocuk katı gıdaları çiğneyemez ve ağzından geri çıkarır. Sindirim sisteminin yağ ve karbonhidratları emebilme yeteneği ve yabancı proteinlere karşı koyucu mekanizması bu dönemde gelişir. Bu dönemde başlanan gıdalar yumuşak ve düşük alerjik özellikte olmalıdır.
Meyveler
Elma: Elma yıkanır, kaynar sudan geçirilir, soyulur. Cam rendede veya makinede püre haline getirilir. Çift kat tülbentten suyu sıkılır. Su veya püre olarak yedirilir.
Şeftali: Şeftali yıkanır, kaynar sudan geçirilir, kabuğu soyulur, dilimlere ayrılır, çatalla veya makinede püre haline getirilir. Tülbentten suyu sıkılır. Su veya püre olarak yedirilir.
Portakal: Suyu sıkılarak verilir.
Muz: Çatalla veya makinede püre şekline getirilir. İsteniyorsa portakal veya elma suyuyla biraz sulandırılabilir.
Sebzeler
Karışık sebze maması: Başlangıçta koyu çorba, ilk haftadan sonra koyu püre şeklinde hazırlanır. Bekletilme süresine bağlı olarak sebzelerde vitamin kaybı olmaktadır. Bu nedenle sebze püresinin günlük hazırlanması ve tüketilmesi önemlidir. Patates, maydanoz, ıspanak, havuç, kereviz, karnıbahar, kabak sebze mamasına eklenebilir. Pırasa ve taze fasulye gibi uzun lifli sebzeler, püre haline getirilmeleri zor olduğu için, erken dönemde kullanılmaz. Ispanak gibi yeşil yapraklı sebzelerin nitrat içerikleri bekletilmekle artacağından pişirildikten hemen sonra yenilmelidir. Bakla nadirde olsa favizme yol açacağından, patlıcan da vitamin ve mineral içermediğinden bebekler için uygun besinler değildir.
1.Hafta: Üç çay fincanı su, iki orta boy havuç, bir orta boy patates, 45-50 dakika ağzı kapalı kapta pişirilir. Düdüklü tencere kullanılıyorsa bir fincan suyla 10-15 dakika pişirilmesi yeterlidir. Tel süzgeçten aktarılarak hiç ezmeden sebzelerin suyu bir kaba alınır. Bir çay kaşığı irmik ilave edilerek 5 dakika kaynatılır.
2.Hafta: Yukarıdaki gibi pişirilir. Tel süzgeçten veya makineden havuçlar ve patatesler tamamıyla ezilerek püre şekline getirilerek geçirilir. Bu pürenin içine irmik katılarak yukarıdaki şekilde mamanın hazırlanması tamamlanır.
3.Hafta: Üç çay fincanı su, iki orta boy havuç, bir orta boy patatese ek olarak bir çay kaşığı pirinç ve her gün bir yenisi ilave edilmek üzere mevsimlik sebzeler (örneğin: ilk gün 3-4 yaprak maydanoz, ertesi gün bunlara ek olarak ¼ enginar, ertesi gün ¼ domates gibi) eklenir. Tel süzgeçten veya makineden geçirilerek elde edilen püreye 1 çay kaşığı irmik ilave edilerek 5 dakika daha pişirilir.
4.Hafta: Yukarıdaki şekilde hazırlanan püreye bir tatlı kaşığı sıvı yağ katılır (tam sebze püresi).
Yoğurt: 100 ml süt (~1 çay bardağı) kaynatılır, elin dayanabileceği sıcaklığa gelinceye kadar soğutulur, bir çay kaşığı yoğurt (mayası) ilave edilir. Kımıldatmadan üzeri örtülerek 3-4 saat bekletilir.
EK BESİNLER VERİLİRKEN DİKKAT EDİLECEK KONULAR
 Bebek aile ile birlikte yemelidir. Mutlu bir atmosferde keyifli, telaşsız bir şekilde yapılmaya çalışılmalıdır.
 Çocuklar büyükleri taklit ederek yemeye başlarlar. Sağlıklı yiyecekler yiyerek örnek olun.
 İlk kez verilecek besinler haftada bir çeşit olacak şekilde verilmelidir. Böylece bebeğin yeni besinlere alışması için zaman tanınmış olur. İstenmeyen bir reaksiyon geliştiğinde hangi yiyecekten olduğu kolayca saptanabilir. Alerji birkaç dakika içinde veya bir kaç gün içinde ortaya çıkabilir. Ağızda, vücutta şişme, hırıltılı solunum, burunda, gözlerde sulanma, kaşıntı, egzama, bulantı, kusma, kramp, ishal gibi belirtiler olduğunda doktorunuzla görüşmeden aynı yiyeceği tekrar vermeyin.
 Ek besinler tek öğün olarak ve çok az miktarlarda verilmeye başlanmalıdır. Bebeğin alımına uygun olarak verilen miktar ve öğün sayısı arttırılmalıdır.
 İlk kez verilecek besinler bebek açken denenmelidir. Bebek ısrarla yemek istemediğinde en az iki haftalık bir süre geçmeden aynı yiyecek maddesi tekrar denenmemelidir. Bu sürenin sonunda aynı gıda halen reddediliyorsa çocuğun severek yediği bir yiyeceğin içine az miktarlarda katılarak verilmeli ve miktarı giderek arttırılmalıdır.
 Tüm besinler kaşıkla veya fincanla verilmeli, anne bebeğini oturur pozisyonda beslemelidir.
 Besinlerin kıvamı kaşıkla verilmeye uygun olmalıdır.
 Beslenme saatlerinde anne rahat olmalı acele etmemeli, çocuğunu onunla konuşarak ve arara okşayarak beslemelidir.
 Bazı çocuklar yemeleri gereken besinleri almamakta ısrar edebilirler. Bu durumda davranışsal bazı yöntemler kullanılabilir. Örneğin; reddettiği gıdaları yemeye başladıkça çocuktan övgülü sözlerle bahsedilebilir veya yeterince yemesi sevdiği oyuncaklarla ödüllendirilebilir.
 Bebeğe verilecek yiyecekler doğal ve taze ürünler kullanılarak hazırlanmalıdır. Konserve, dondurulmuş yiyecekler, katkı maddeli hazır besinler bebeğe verilmemelidir. Hazırlanan besinler uzun süre oda ısısında bekletilmemelidir.
 Bir yaşın altındaki çocuklar için evde hazırlanan yiyeceklere tuz ilave edilmemelidir.
 Bebeğe verilecek besinlerin gıda hijyenine uygun olarak hazırlanması gerekir. Kullanılan su ve gereçler temiz olmalı, kaynatılarak temizlenecek türden seçilmelidir.
 Besinler hazırlanmadan ve bebek beslenmeden önce eller mutlaka yıkanmalıdır. Eldeki tüm kesikler ve yaralar kapatılmalıdır
 Besinlerin üzerine öksürme ve hapşırmaktan kaçınılmalıdır
 Hazırlanan besinler örtülmeli ve 100 C’nin altında saklanmalıdır
 Küçük bebeklerin ilave fazla suya ihtiyacı yoktur. İhtiyaç duydukları sıvıyı genellikle anne sütü veya mama ile alırlar. Bebeğin bir defada 60 ml, günde 125 ml den fazla ek sıvı alması midesini doldurup iştahsız olmasına neden olabilir.